بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ ٱلۡجُنُودِ ١٧

(17-18) Sana (Habîbim) o orduların, Firavn ve Semuudun haberi geldi ya.

– Hasan Basri Çantay

فِرۡعَوۡنَ وَثَمُودَ ١٨

(17-18) Sana (Habîbim) o orduların, Firavn ve Semuudun haberi geldi ya.

– Hasan Basri Çantay

بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فِي تَكۡذِيبٖ ١٩

Hayır, o küfredenler (haalâ) tekzîbdedirler.

– Hasan Basri Çantay

وَٱللَّهُ مِن وَرَآئِهِم مُّحِيطُۢ ٢٠

Halbuki Allah, arkalarından (onları) kuşatıcıdır.

– Hasan Basri Çantay

بَلۡ هُوَ قُرۡءَانٞ مَّجِيدٞ ٢١

Daha doğrusu (kâfirlerin tekzîb etdikleri) o (kitâb) çok şerefli bir Kur'andır,

– Hasan Basri Çantay

فِي لَوۡحٖ مَّحۡفُوظِۭ ٢٢

Ki mahfuuz bir levhadadır (o).

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu